yıllanmış

yıllanmış
1. aged (wine). 2. old (thing).

Saja Türkçe - İngilizce Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем сделать НИР

Look at other dictionaries:

  • anaç — is., cı 1) Yemiş verecek durumdaki ağaç Bir yıllanmış ağaca anaç derler, babaç demezler. B. Felek 2) Yavru yetiştirecek duruma gelmiş olan hayvan 3) sf. İri, kart Ön sıranın başına oturmuş, iki anaç kız, baş başa konuşuyorlar. M. Ş. Esendal 4) sf …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • babaç — is., cı, hlk. Erkek kümes hayvanlarının en iri ve yaşlı olanı Bir yıllanmış ağaca anaç derler, babaç demezler. B. Felek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yıllanmak — nsz 1) Üzerinden bir veya daha çok yıl geçmek ... set üstünde yıllanmış iki çınarın altında oturulur, kahve içilir, konuşulur. M. Ş. Esendal 2) Bir yılını doldurmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”